İçinde, anlamında sabah, gündüz kelimeleri geçen deyimler ve açıklamaları. Sabah, gündüz hakkında deyimler ve anlamları nelerdir?
Akşam ahıra
sabah çayıra; hayatta yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayanlar için söylenen bir söz.
Akşamdan kavur,
sabaha savur;
2) söylediği sözü tutmayan kişiler için kullanılan bir söz.
(biriyle) Selamı
sabahı kesmek; her türlü ilişkisine son vermek:
Ne olursa olsun deyip adını bile artık ağzıma almaz oldum. O. C. Kaygılı.
Nerede akşam, orada
sabah; bir kimsenin gece kalacak belli bir yeri olmadığını, rastgele bir yerde kalabileceğini anlatan bir söz.
Sabaha çıkmamak;
sabaha kadar yaşayamamak,
sabahtan önce ölmek:
Sabaha kadar; bütün gece boyunca.
Sabahı bulmak (etmek);
sabahlamak: Hiç uyuyamadım. Her dakika gelip kaldıracaklar sanıyorum.
S
abahı
sabah etmek;
sabahın olmasını uyumadan sabırsızlıkla beklemek.
S
abahı zor etmek; bir türlü
sabah olmamak:
S
abahlar (
sabahı şerifler) hayrolsun!
2) İş işten geçtikten, olan olduktan sonra gösterilen ilgi için söylenen bir söz.
Gece
gündüz dememek
2) bir işi sürekli olarak, ara vermeksizin yapmak:
Gece silahlı,
gündüz külahlı; gerçekte iyi olmadığı hâlde iyi gibi görünen kimseler için kullanılan bir söz anlamında kullanılan bir söz.
Geceyi (gecesini)
gündüze (
gündüzüne) katmak; aralıksız, gece
gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek:
Esendal. Köycülük kollarında gecemi
gündüzüme kattım. -Y. Z. Ortaç.
G
ündüz külahlı, gece silahlı; gerçekte iyi olmadığı hâlde iyi gibi görünen kimseler için kullanılan bir söz.