Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır
Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır atasözünün anlamı, insanlar hayata ilk adımını ailesi içinde atar. Büyüyüp gençleştiğinde huzurlu ve mutlu yuva kurmak için kendisini gerçekten seven bir eş arar.
Bireyler hayatları boyunca iyi, dürüst ve güvenilir insanlar kazanmak için yaşarlar. Çok paraları olmasa bile iyi dostları olan insanlar hiç darda kalmazlar, hiçbir kötü durumda kendilerini tek yada yanlız hissetmezler. Az para kazanırlar ancak çok daha yürekli insanlar ile birlikte olurlar. Çok para kazanan insanlar ise çevrelerinde hep bu para yiyiciler ile yaşarlar; tıpkı bir köpekbalığının etrafında küçük çöpçü balıklarının olması gibi. Köpekbalığı tehlikelidir, avını parçalar ve yer, ayrılan ve dağılan küçük parçaları ise bu küçük çöpçü balıkları toplayarak karınlarını doyururlar. Köpekbalığı ise gövdesinin hemen altında bulunan bu küçük hayvanları hiçbir şekilde göremediği için zarar veremez. Çok para kazanan insanlarda böyledir. Kendilerinden geçinen ve menfaat eden kişileri hiç görmezler, fakat düştükten sonra bu kişiler onu terk ettiğinde durumu anlarlar; ancak iş işten geçmiş olur.
Aynı zamanda her zamanında yanında olabilecek güvenilir ve gerçek dostlar edinmeye çalışır. Bu noktada zengin ve varlıklı kişilerin çevresindeki kişilerin samimiyetinden şüphe etmek gerekir. Zenginlerin çevresindeki çok kişi çıkar peşinde koştukları için ondan yarılmazlar. Mal mülk hesabı yapmadan yaşayan sıradan insanların çevresindeki kişilerin daha samimi, gerçekçi, çıkarsız bir dostluk kurdukları açıktır.