Bir gün hacca gitmeye karar veren Temel Fadime'ye demiş ki:
- Ula Fadime, hakkını helal et, ben hacca gidiyorum.
- Ula Temel, bir şartım var; beni de hacca götürürsen hakkımı o zaman helal ederim.
- Ula Fadime, paramız yetmez ki.
- Eğer beni de hacca götürmezsen, ben de hakkımı sana helal etmem!..
O kadar dil döktüğü halde karısını bir türlü ikna edemeyen Temel, sonunda Fadime'nin isteğine razı olmuş:
- Tamam gel, o zaman annelerimizle helalleşelim.
Temel'in annesine giderek demişler ki:
- Anne, hakkını helal et, biz hacca gidiyoruz.
- Ula uşağım, bir şartım var: beni de hacca götürürsen, hakkımı o zaman helal ederim!..
Zavallı Temel çaresiz boynunu bükmüş:
- Tamam anacığım, sen de gel.
Hep birlikte Fadime'nin annesine giderek demişler ki:
- Hakkını helal et, biz hacca gidiyoruz.
Temel'in kaynanasının gözleri parlamış:
- Ula damat, beni de hacca götürürsen; hakkımı helal ederim!..
Çaresiz kalan Temel, kaynanasını da yanına almış. Hep birlikte hacca giderek, haccın gereklerini yerine getirmişler. Dönecekleri gün, herkes son ibadetlerini ve tövbelerini yapmak için odalarına geçmiş. Temel odasına giderken annesinin tövbesini duymuş:
- Allahım beni affet, Temel'in babasını 4 kez aldattım!
Şaşkınlık içinde yürümesine devam edenTemel, ikinci odada kaynanasının tövbesini duymuş:
- Allah'ım beni affet, Fadime'nin babasını 8 kez aldattım!
İyice afallayan Temel, son odada Fadime'nin tövbesini duymuş:
- Allahım beni affet, Temel'i 1 kez aldattım!
Büyük bir sok içerisinde odasına kapanan Temel, dizlerinin üstüne çökerek başlamış tövbe etmeye:
- Allahım, sen onları boş ver!.. Huzuruna bu kadar günahkârı getirdiğim için, sen beni affet Allahım!..:))