İçinde ve anlamında sevgi geçen deyimler, sevgi ile ilgili deyimlerin anlamları ve açıklamaları hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.
… sevdasına düşmek; bir şeyi çok fazla istemek.
Allah’ını seversen; olması ve gerçekleşmesi çok istenilen bir durum karşısında kullanılan yalvarma sözü.
Ben şahımı (şeyhimi) bu kadar severim; Ben bundan daha çok özveride bulunamam” anlamında kullanılan bir söz.
Bırak Allah’ını seversen; bir kimse veya nesnenin değersizliğini belirtmek için kullanılan bir söz.
(bir şeyi) gözü gibi sevmek; pek çok
sevmek.
(birinin) üstüne sevmek; birini
severken bir b
aşkasını daha
sevmek:
Boğazını sevmek; yiyip içmeye düşkün olmak.
Canı gibi sevmek; çok güçlü bir
sevgiyle bağlanmak:
Çocuk gibi
sevinmek; çok
sevinmek:
Gözünü sevda (aşk) bürümek; ondan b
aşka hiçbir şeyi düşünmemek, tamamen ona bağlanmak:
Gözünü sevdiğim; okşamalık olarak kullanılan bir söz.
Gözünü seveyim; tkz. birinden bir şey isteneceği zaman kullanılan söz.
Gözünün bebeği gibi sevmek; çok
sevmek.
Günahı kadar sevmemek; sevmemek, nefret etmek:
Sevda çekmek; birine tutkun olmak,
aşk tutkusu içinde olmak.
Sevgi beslemek; sevgi duymak,
sevmek:
Yerini sevmek; yerini beğenmek.
Aşka düşmek; âşık olmak.
Aşka gelmek; tkz. bir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak, coşmak, coşkunluk göstermek:
(birinin) derdi başından aşkın (olmak)
“Kendi derdimiz başımızdan
aşkın, bir de b
aşkasının derdi ile uğraşacak vaktimiz yok.” - H. Taner.
“Benim derdim başımdan
aşkın, bir de onunla uğraşamam şimdi.” - A. Ümit.
Gözünü sevda (aşk) bürümek; ondan b
aşka hiçbir şeyi düşünmemek, tamamen ona bağlanmak:
Pir aşkına; “karşılık gözetmeden veya karşılık görmeden tam inançla, gerçek bir
sevgi ile” anlamında kullanılan bir söz: İki ay pir
aşkına çalıştık.
Tokat aşk etmek (eylemek); hızla vurmak: “Sandalyeyi elinden alıp iki tokat
aşk etti.” - S. F. Abasıyanık.