Gazi Üniversitesi nükleer tıp alanında adından sıkça söz ettirecek bir ilke daha imza atıyor.
Türkiye’de PET/BT (pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi) cihazının 2004 yılında ilk kez kullanıldığı Gazi Üniversitesi şimdi de PET/MR (pozitron emisyon tomografisi/manyetik rezonans) teknolojisini ülkeye kazandırıyor. Gazi Üniversitesi’nin PET/MR görüntüleme sistemini kullanması Almanya’dan Hindistan’a, Rusya’dan Güney Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada 84 ülkede Türkiye’nin bu teknolojiyi kullanan ilk ve tek ülke olmasını sağlayacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, PET/MR’ı ülkeye kazandırmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, “PET/MR cihazı ile birlikte Gazi Üniversitesi, Türkiye’de bir ilke imza atacak. PET/MR ülkemizin merkezinde olduğu çok geniş bir coğrafyada yok. Gazi Üniversitesi’nde bu imkanın sunulması sadece ülkemiz açısından değil, aynı zamanda bu geniş coğrafya içerisinde yegane araştırma ve uygulama merkezi olması bakımından önemli bir kazanımdır” dedi.
PET/MR’ın PET/BT’ye göre daha üstün bir teknolojiye sahip olduğunu dile getiren Süleyman Büyükberber, iki teknoloji arasındaki farkları şöyle sıraladı: “Bu son teknoloji sayesinde en gelişmiş PET ve MR cihazları tek bir sistemde aynı anda kullanılabiliyor. MR hassasiyetinde birkaç milimetrelik kanser görüntülenebiliyor. BT’nin yerini MR’ın alması ile bu tetkik sırasında hastaların maruz kaldığı radyasyon dozu büyük ölçüde, yaklaşık yüzde 80 oranında azalıyor. Bu cihazın genel olarak onkolojide görüntüleme için kullanıldığı dikkate alındığında özellikle çocuk hastalar ve tekrarlayan çekimler için çok daha güvenli. Tüm dünyada henüz 50 adet bulunan bu cihazın uygun ve doğru kullanımı için hasta seçiminde özen gösterilecek. Önceliğimiz çocuk hastalar olacak.”
Bu proje için yaklaşık 3 yıldır çalıştıklarını söyleyen Büyükberber, Başhekim Prof. Dr. Kadriye Altok’un ve Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Atay’ın olağanüstü çalışmalarının sonucu Gazi’nin ve Türkiye’nin bu cihazı kazandığını dile getirdi.
Gazi Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’nda bugüne kadar yaklaşık 35 bin hastaya PET/BT hizmeti verdiklerini, onkoloji ve beyin görüntülemesinde seçkin bir referans merkezi olduklarını belirten Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, PET/MR cihazının kullanıma girmesi ile birlikte kanserin ve demansın erken teşhisinde yeni bir dönemin başlayacağını vurguladı. Büyükberber, ayrıca PET-MR cihazının halen yaklaşık 15 milyon TL’lik maliyetiyle dünyadaki en pahalı tıbbi cihaz unvanına sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. L. Özlem Atay “PET BT ve PET MR cihazlarının en önemli kısmı olan PET teknolojisinde görüntü alabilmek, tanı koyabilmek için hastaya damardan radyofarmasotik denilen radyoaktif bileşenler verilir. Bu maddeleri kullanabilme yetkisi sadece nükleer tıp uzmanlarına aittir. Kullanılan radyoaktif maddelerden elde edilen hücre düzeyindeki kişiye özel fonksiyonel bulguların, ayrıntılı tespitinde hibrid cihazlar kullanılmaktadır. PET teknolojisi, PET/BT olarak ilk kez Gazi Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’nda olmak üzere ülkemizde nükleer tıp merkezilerinde 10 yılı aşkın süredir başarıyla kullanılmaktadır. PET/MR ise yine PET teknolojisinin bu defa BT yerine MR ile birleşmiş olan yeni bir hibrid teknoloji ürünüdür. PET/MR’daki PET teknolojisi sahip olduğu yüksek duyarlılıkla kanser tanı ve takibinde dünyada görüntüleme teknolojisinde gelinen en son noktadır. PET teknolojisini en uzun süredir kullanan Gazi Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı yine bir ilke önderlik yaparak görüntüleme alanındaki bu en son teknolojiyi ülkemizin sağlık hizmeti ve akademik hayatına kazandırmış olmaktan büyük mutluluk ve onur duymaktadır’’ diye konuştu.
Başhekim Prof. Dr. Kadriye Altok da, ‘’Robotik cerrahi, Gamma Knife gibi pek çok ileri teknolojinin kullanıldığı, yılda 1 milyondan fazla hastaya sağlık hizmeti, 2 bin 700’den fazla tıp fakültesi öğrencisi ve yüzlerce araştırma görevlisine eğitim olanağı sunan Gazi Üniversitesi Hastanesi’nin pek çok alanda öncü ve referans merkez konumunda olduğunu belirterek, PET/MR gibi pahalı ve yüksek teknolojili projelerin devletin desteği ile hayata geçirilebildiğini ifade etti. Altok, proje aşamasında Sağlık Bakanlığı ve finansal olarak Kalkınma Bakanlığı yetkililerine sağladıkları destek için minnettar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Altok, söz konusu yüksek teknolojinin Gazi Üniversitesi Hastanesi’ne ve Türkiye’ye kazandırılmasında, her aşamada sağladıkları katkı, gösterdikleri gayret ve titiz çalışmaları nedeniyle Nükleer Tıp Anabilim Dalı öğretim üyelerine de teşekkür etti.