Kozunu paylaşmak, Aradaki anlaşmazlığı zora başvurarak, üstün olan güce dayandırarak çözümlemek, sona erdirmek. Kozunu paylaşmak deyiminin anlamı ve kısaca hikayesi hakkında bilgiler vereceğiz.
Kozunu paylaşmak deyiminin anlamı:
Biriyle olan anlaşmazlığı, üstün olanın gücüne dayanarak halletmek.
Kozunu paylaşmak deyiminin hikâyesi:
İnsanlar arasında elbette bir takım anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar olacaktır. Bu anlaşmazlıkları konuşarak, usulüne göre, kavga ve tehdide meydan vermeden çözmek en sağlıklı yoldur. Kavga ve dövüşle hiçbir mesele çözülmemiştir. Aksine daha da kötüleşmiş, her iki tarafa da zarar vermiştir.
İki köyün ortak malı olan büyük bir ceviz bahçesi varmış. İki köy halkı ceviz paylaşma günü bir araya gelir, cevizleri aralarında bölüşürlermiş.
Genellikler bu paylaşma sırasında kavgalar çıkar, iki köy halkı birbirine girermiş. Bu sebeple iki köyün eli sopalı gençleri, koz yani ceviz paylaşım günü kavga olacağını ve güçlü olan tarafın paylaşımdan karlı çıkacağına inanırmış. Bu sebeple ana oğlunun delikanlılık yaşına geldiğini anlamak ve oğlunu övmek için “Benim oğlum büyüdü, sözünü söyleyip kozunu paylaşacak duruma geldi.” dermiş.
Bu ceviz paylaşım günü, bir bakıma yeni yetme gençlerin kendilerini ispatlama günüymüş.
Kavga, dövüş yoktur sonu
Konuşarak halledelim.
Paylaşırken kozunu
Konuşarak halledelim.
Kozunu Paylaşmak deyimi nereden geliyor
Koz ceviz manasına gelir.Eskiden Kastamonu'nun iki köyü arasında ortak olarak kullanılan bir cevizlik vardı.Ceviz toplama mevsimi gelince bir gün belirlenir ve iki köy halkı cevizlikte buluşur cevizleri paylaşırlardı.Ancak her seferinde haksızlık olduğu ileri sürülerek kavga çıkardı.Hatta olay öyle bir seviyeye geldi ki köylerde kavgaya müsait eli sopa tutan delikanlılar koz paylaşma gününden önce günlerce hazırlık yaparlardı. Bir ana oğlunun büyüdüğünü anlatmak için "Benim oğlan, kozunu paylaşacak çağa geldi." derdi.