İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
İşin yoksa şahit ol, paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, şahit, ikide birde mahkemeye çağrılır, işini, gücünü bırakıp gider. Kefil de, asıl borçlunun borcunu ödememesi dolayısıyla bu parayı ödemek zorunda kalır.
İşin yoksa şahit ol, paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, atasözünde anlatılma istenen konu kısaca şu şekilde anlatabiliriz. Şahitlik yapmak bir insanlık görevidir. Ancak şahitlerin sık sık mahkemeye çağrılması, uzun mühlet mahkeme salonunda tutulması vs. nedeniyle işleri aksar, zamanları boşa harcanır. Yani ancak bir iş sahibi olmayan kişiler bu durumdan rahatsız olmayabilir. Keza kefil olan kişi de sıkıntıdan kurtulamaz. Asıl borçlu borcunu ödemediği takdirde kefilin yakasına yapışılır. Kefil olmak için de insanın parasının çok olması gerekir. Yani tanıklık boş oturanlara; kefillik de zengin olan kişilere mahsus işlerdir. Aksi takdirde zararlı çıkılır. Hele toplum ahlakının bozulduğu, kimsenin borcuna sadık kalmadığı ve mahkemelerin dolup dolup boşaldığı günümüzde zaman ve paradan çok, kişilerin emniyeti de kefil ve şahit olmaya engeldir. Ne acı bir durum, ne hazin bir kokuşmuşluk!...
Kefil ve şahit olmaktan kaçınmayı öğütlemek üzere söylenir.
Kefil nedir - Birinin, borcunu ödemediği ya da verdiği sözü tutmadığı zaman onun yerine borcu ödemeyi ya da sözü yerine getirmeyi üstlenmiş olan kimse.
Şahit (tanık) nedir - Herhangi bir olayı, durumu gören, bilen ya da onunla ilgili bilgisi bulunan kimse. Bir olayla ilgili olarak gördüğünü, bildiğini anlatan kimse.