Bu yazımızda sizlere Züğürtleyen Bezirgan Eski Defterleri Yoklar Atasözünün Hikayesi ve Anlamı hakkında bilgiler vereceğiz.
Züğürtleyen Bezirgan Eski Defterleri Yoklar Anlamı:
Geçmişte önemli işler yapmış bir kimsenin işleri bozulunca eski çalışmalarını almaya başlar.
Züğürtleyen Bezirgan Eski Defterleri Yoklar Hikayesi:
Günün birinde bir memur işten çıkmış evine gidiyormuş. Yorgancının önünden geçerken içeriden yorgancının el ettiğini görmüş. “Hayırdır inşallah” diyerek dükkânın kapısından içeri kafasını uzatmış. Yorgancı ustası, “Seni gördüğüm iyi oldu. Ben de size uğrayacaktım. Atlas yorganın parasını daha vermedin. Aybaşında onu verirsen sevinirim” demiş. Memur şaşırmış. “Ne yorganı?” demiş. “Ne yorganı olacak, size döşediğim kırmızı atlas yorgan. Karın gelmişti, o ısmarlamıştı” demiş yorgancı kendinden emin bir hâlde.
Memur şaşkın şaşkın “Peki, aybaşında bakarız çaresine” demiş, yoluna devam etmiş. Eve girince de karışma kükremiş, “Sen yine başıma bir masraf kapısı mı açtın!” diye bar bar bağırmış. Karısı bön bön bakmış. “Ne diyorsun, bey, ne masrafı?” demiş. “Bir de bilmezlikten gelme. İşte böyle çıkar ortaya yaptığın gizli saklı işler!”
Kadın hepten afallamış. “Allah aşkına, ne diyeceksen doğru düzgün de. Ne gizlisi, ne saklısı, ne parası?” “Yorgancı önümü kesti. Karın yorgan siparişi verdi, parasını aybaşında ver dedi!” demiş adam hiddetle. “Aman üstüme iyilik sağlık! Ne yorganı ayol!” diye cevap vermiş kadın ağzı bir karış açık hâlde. “Ben ne bileyim ne yorganı! Bilirsen sen bilirsin. Kırmızı atlas yorgan diyor adam.” Karısı bir an durmuş. Bir kahkaha atmış. “Kırmızı atlas yorgan mı? Ayol biz onu yaptıralı yıllar oldu. Büyük kızın çeyizine döktürmüştüm. Onun parasını vermemiş miyiz?” Adam da duraklayıp bir düşünmüş. “Haa şimdi hatırladım. Şu yorgan. Onun parasını mı istiyor?” “Herhalde o, başka da yorgan yaptırmadık ki” demiş karısı. Adam merakla, paltosunu giyip yorgancının dükkânına dönmüş.
“Usta, senin dediğin kırmızı atlas yorgan şu yıllar önce benim kızın çeyizine yaptığın mı?” diye sormuş yorgancıya. “Valla çeyize mi yaptım, düğüne mi yaptım bilemem. Bir kırmızı atlas yorgan yapmıştım size, onu diyorum. Yapalı biraz vakit oldu, doğru” demiş yorgancı. “Biraz mı?” demiş memur gülerek. “Sen kızın çeyizine yaptın. Allah bağışlasın şimdi üç çocuğu var. Belli ki düğün sırasında telaştan unutmuşuz paranı. Bunca zamandır akim neredeydi de istemedin?” Yorgancı da gülmüş. “Vaktinde unutmuşuz işte beyim,” demiş, “bu aralar işler pek bozuldu. Dükkânın kirasını bile çıkaramaz oldum. Doğru düzgün yeni iş de yok. Ben de dün eski hesap defterlerine baktım ödenmemiş borç var mı diye. Ne yaparsın işte, züğürtleyen bezirgân eski defterleri yoklar.”
İşte böyle insanın maddi durumu bozuldu mu, eski hesaplarını tekrar gözden geçirir. Bir alacak buldu mu sevinçten havalara uçar, hemen paranın peşine düşer.
Eskiden başarılı işler yapmış ama sonra durumu bozulmuş, başarısızlığa uğramış kişilerin eskiden yaptıklarını anlatıp durdukları durumlar için de kullanılır bu atasözü.
Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir. Daha fazla atasözü için tıklayınız.