Nasreddin Hoca rahmetullâhi aleyh bir seyahatinde, yol üstü bir hana inmiş. Han, han değil, viran!.. Tuttuğun elinde kalıyor, bastığın altından kayıyor!
Merhumun yüreğine bir korkudur düşmüş; "Ya çökerse!.." diye... Hancı ile dereden-tepeden konuşurlarken, lâf arasında:
-Yahu, bu tavan da ne kadar gıcırdıyor!.,
diyecek olmuş amma, karşısındaki de ondan aşağı kalır bir nüktedân değilmiş hani; eliyle sus işareti yaparak:
-Aman sesini çıkarma! demiş, tahtalar Hakk'a tesbih çekiyor!
Merhumu lâf altında bırakmak kimin haddine?..Öyleyse bana eyvallah!deyip tasını-tarağını toplamaya başlamış...
Hancı şaşırıp:
-Hayrola Hocaefendi, ne oldu?., deyince, bizimki cevabı yapıştırmış:
-Daha ne olacak, be birader!....
Bu tavan böyle tesbih çekerken, ya aşka gelip de secdeye kapanırsa, düşün, hâlimiz nice olur?