İstanbula ilk kez gelen Temel, Bebek koyunda methedilen Sinekbar'ı arayıp durmuş. En sonunda Sinekbar'ı bulan Temel, içeri girmiş, içkisini içerken kendi kendine, "Ula bu Sinekbar'ın ne özelliği var ki? Herkes methetti, ama hiç bir özelliği yok!.." diye düşünmüş. Küçük su dökmek için kalkan Temel, tuvalete girer girmez de şaşırmış. Tuvaletteki pisuvar altın gibi pırıl pırıl parlıyormuş. Bunu gören Temel demiş ki:
- Demek buranın özelliği buymuş!..
Tuvaletten çıkan Temel, içkisini bitirdikten sonra hesabı ödeyip gitmiş. Ertesi akşam yine gelen Temel, içkisini bitirince, tuvalete gitmiş, bir bakmış ki; altın pisuvar yerinde yokmuş. Kızgın bir şekilde geri dönen Temel, barmene çatmış:
- Hani buranın altın pisuvarı kardeşim? Bir özelliğiniz vardı, o da yok şimdi!..
Barmen, kenarda duran iri yarı adama seslenmiş:
- Sadullah abi, çabuk gel!.. Dün akşam senin saksafona işeyen adamı buldum!.. :))