Gurbette anılarda kalanlar

[Almancı.]

Duisburg 1984
Kesin dönüs yapan bir gurbetcimiz

[Almancı.]

Kara Tren ile geldi, Kara Tabutla döndu.
Canim Babam Ismet Yeniyurt 1937 Rize, Hemşin dogumlu,1968 annemle beraber Almanya gelmisti tirenle ilk durag Esslingen di orda bir kaç yil calistiktan sonra, Frankfurt tarafina yerlestiler. Babam orda bi ise girdi Firmanin adi Eisenhütte Metallişçisi olarak.
1969da Almanyada ilk oglu geliyor dünyaya , bizler simdi 8 kardesiz en kücüklerimiz ikiz.
Babam sonradan 20 sene Firma Selzerde calisdi emeklilige kadar.
Cok hayalari vardi yasamayi Cok severdi, annemle 50 sene evliidi bizlere Cok sey ögreti.
2018 Hakkin rahmetine kavustu, Allah rahmet eylesin. Canim babam Mekanin cennet olsun.
Tülay Genç, Münih

[Almancı.]

Duses attım yek geldı
Seneler seksenlı yıllar
O sene kafaya koydum mersedesle gıdıcektım ,memlekete . O baska bır seydı belkı forsun kıralıydı. 10 bın denk getırdım aldım mersoyu ,ızını ıple cekıyom ,yagına suyuna boyasına en ufak bır cızıyıne bıle dıkkat edıyorum,neyse ızın geldı. Cıktık yola ıtalyaya gırdık arabamda bır bayılmalar gaz yemıyo ,eyvah arızamı var otobandayım ,bayıldı kaldı cektım sagya vaybe motor gıttı . Ne yaparız sımdı bır saat bekledım mars bastım calıstı yurudu ılk cıkıstan cıktım cesalto dıye bır koye garaj buldum baktılar benzın pompası dedıler en yakın sehır 80 km dedıler bu gun kapalı yarında pazar kapalı pazartesı getır dedıler . Otele yerlesdık pazartesi aldik arabayi yola devam . Uc gunum gecti diye uzülüyorum. Bulgaristan gümrüyüne girdim cesmenin basina park ettim, bizim türk cocuklarindan kot gomleyinle kasikaval peyniriyle deyistik,kapi kuleye devam gümrüye vardik kuyruk uzun .benzinden kar etmek icin haraket olsun diye arabalari calistirmaz iterdik.hem aramimda sohbet muhabbet ederdik. Önümdeki arabayi iki cocukla annesi itiyordu ,bende kadindir diye yardim ederken sohbet arasinda kadin bana sordu acaba turk gümrüyündede bu kadar beklermiyiz diye ,bende oraya gecelim gümrüklü bir seyiniz yoksa pasaport konturolu kisa sürer dedim. Güzelde bir kadin yok yok dedi biz hic bir gümrüklü sey götürmeyiz dedi, bende tamam o zaman derken kücük oglu anne vidomuz varya dedi kadin bir mahcub oldu utandi ne yapsin gülmek istedi gülemedi büyük kardesi duydu ,hemen kosub babasina haber verdi . Gelib annesine babam kardesimi arabaya cagiriyordeyib bu arabadan hic inmesin gümrüktede vidiomuz var der bu salak. Hepsi birden arabalarina bindiler ama arabanin ic toz duman oldu. Birdaha hic inmediler arabalarinida itmediler. En hizli söferler biz ikinci neail almancilardan cikti. Bizim bir araba merakimiz birde izin macararimiz bitmezdi. Üc ay anlatirdik öyleki arkadaslarimizin isminden önce arabalarinin adini kullanirdik mustang mümin kapri halil jaguvar mustafa bwm hasan izin yoluna cikmadan hepimiz bir hedef koyardik ,zagrep belgirat aslanli cesme gibi , tirabzonlu hasanin hedefi heb kapi kule idi kimse o yolda durduramazdi . Ancak polis helikopteri yola inerse hasan o zaman dururmus. Bir kere zagreb belgirat arasinda helikopteri indirmis polis bile yetisememis. Ucuncu dörduncu nesil siz bize bakmayin bunlar bizim hatiralarimiz. Neyse girdik kapi küleden konvoy halinde edirneye dogru yürüyoruz seyyar saticilar simit kaset biri yaklasdi cama abi son kasetler duses attim yek geldi istermisin annem arkadan ne attin ne geldi yavrum dedi roman cocugu oyle bir kabararak tekrar duses attim yek geldi abla dedik, annem bakti bakti ben bisey anlamadim dedi hala anlatiriz aklimiza gelir huzunle karisik gulumseriz . Bu yolculuklarin anisi vede gecen senelerin anisina bu arabayi saklarim sade icindeki kokusuna sebeb torunlarim gelir cikarir sileriz binet tur atar heb eskilerde hasret kalmistir icimizde kaybolsun istemeyiz biz almanciyiz,.....?
Celal Hancar

[Almancı.]

1964 senesinde Sirkeciden Kara Tren ile Almanya'ya geldi Mehmet Zeki Begen Amcamiz, Demiryolu Iscisiydi, Weil am Rhein sehirinde yasadi.
30.04.1967 Memlekete gönderdiği Resim..
14.09.2018 Hakkin Rahmetine kavustu, Allah Rahmet eylesin. Ha. Be.

[Almancı.]

Dedem Ali Güler (Siyah Beyaz Resim) Trabzon'da doğup büyüyen, sonradan İstanbul'a göçen ve 1959 yılında Hamburg'a ilk gelen Türkler'den idi.

1970'de 6 çocuğunu aile birleşimi ile Almanya'ya getirtiyor.

Dedem Hamburg ve Bremen'de iki ayrı tersanede Gemi onarım ve bakım bölümünde çalıştı.

1986'da yine Bremen Tersanesinden Hamburg'a dönerken, bir Tır'la kazaya karışarak hayatını kaybediyor.

Babam Lütfü Güler ve amcam Orhan Güler 1979'da 16 ve 18 yaşlarında tornacı olarak staja başlayıp meslek sahibi oldular.

Sonraki yıllar değişik meslekler yaptıktan sonra kendi şirketlerini kurarak hayatlarına devam ettiler.

Babam geçen yıl nisan ayında kanserden hayatını kaybetti.

Amcam yine aynı şekilde Inşaat sektöründe kendi işini yürütmekte.

Sizlere Babam Lütfü Güler'den bahsetmek istiyorum.

(Resimin birinde Babam ile Amcam Atari oynarken sene 1981, o yillar Atari cok sevilen bir oyundu.)

Kendisi mesleğini yaptıktan sonra, erken yaşta kendi işini kurarak Gazeteci olarak başta Kuzey Almanya olmak üzere Almanya ve Avrupa'da Türk'lerin sesi oldu.

Hamburg'da Kalender Ses adında ücretsiz ilk yerel Türk Dergisini yayın hayatına sürdü.

Daha sonra Europa Vizyon adında Gazete ile devam etti.

Sürekli Türk ve Müslüman'larin sorunlarını yazmakla meşgul oldu.

Bu konuları kendisini büyük bir görev olarak edindi.

1990 yılında Müsiad'ın (Müstakil Sanayici ve Iş Adamları Derneği) kurucularından olup, Müsiad Hamburg ve Müsiad Almanya Federasyon Başkanlığını yürüttü.

Bu zaman zarfında, birçok dernek ve yardım kuruluşlarıyla birlikte faaliyetler yürüterek Türk ve yabancıların sıkıntılarıyla birebir ilgilendi.

Bir çok Türk siyasetçi'nin Avrupa'da muhattabı olarak görüldü.

2003 yılında TBMM'de kurulmuş olan "Yurtdışı Türk'lerin sorunları ve çözüm yolları" adlı komisyonun kuruculuğuna öncülük ederek, Türk'lerin yüzlerce problem ve sıkıntısının çözümüne katkı sağlamış, zamanında IGMG'nin (İslam Toplumu Milli Görüş) Almanya'da "Terörist Organizasyonlar" listesine girmesine mani olmuştur.

Almanya'da bir çok Camii ve Dernek yapımında katkısı oldu.

O zamanlar Camii'lerin az olması, her Cuma sadaka ve her ay üye ücretleri, bu zamanki gibi toplanmadığı için, İş adamlarının ve Devlet'in desteğiyle Camii'ler yapılması gerekiyordu.

Babam da bu konuda bir çok kez vesile olarak sesini gerekli mercilere duyurdu.

Ömrünün sonuna kadar zamanını hayır yapmak ile geçiren ve bunun karşılığında tek kuruş talep etmeyen Babam hakkında anlatacağım daha çok konu var ama kimseyi sıkmak istemem.

Zulüm gören Müslüman ülkelere topladığı yardımlar'dan tutun, hem yardım hemde haber yapma amacıyla kendisinin de bulunduğu Bosna savaş bölgesine kadar bir çok konu var yazılacak.

Kısacası 1970'den 2019'a kadar kendisini Türk ve Müslüman'ların sorunlarına adamış, ömrü gurbette geçen birinin 'kısaltılmış' hayat hikayesini okudunuz.

Zamanınızı ayırdığınız için herbirinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Muhammed Ali Güler, Hamburg