Gücü yetmek deyiminin anlamı, açıklaması ve örnek cümleleri hakkında kısa bilgileri yazımızın devamından okuyabilirsiniz.
Köyde herkes bir işle uğraşırdı. Köyde herkes çalışmak için doğmuş gibiydi. sabah erkenden kalkarak tarlanın yolunu tutmak kahvaltı yapmaktan daha önemliydi. İnsanlar toprakla uğraşmayı bir meslekten çok alışkanlık olarak yerine getiriyorlardı. İnsanlar birbiri ile yardımlaşmayı da çok seviyordu.
Ben de tarlada çalışmayı çok seviyordum. Ailecek tarlada çalışıyor. Hasat zamanı geldiğinde nefes bile almıyorduk. Tarladaki mahsulü harman yapıp traktörün gelmesini bekliyorduk. Traktör gelince de tek tek çuvallar halinde mahsulü araca yüklüyorduk.
Gücü yeten çuvalları tek başına kaldırıp araca atıyordu. Gücü yetmek deyince bu söz dikkatimi çok çekiyordu. Herkes gücü yeten şunu yapsın, bunu yapsın diye birbirine sesleniyordu. Sanırım bu sözü çiftçiler bulmuştu. Güçlerini ispatlamak için çok iş yapmak durumunda olduğunu ortaya koyan çiftçiler, çok çalışarak güçlerini gösteriyorlardı. Böylece güçlerinin her şeye yettiği anlaşılıyordu.
Tarlada hasat zamanı çalışmak bu bakımdan eğlenceli oluyordu. Çünkü kimse boş durmuyor, birbirine yardım ediyordu. Gün sonunda da tatlı bir yorgunlukla emeklerinin karşılığını alarak evlerine mutlu bir şekilde gidiyorlardı. Tarım faaliyetleri akıp gidiyordu. Zaman da geçiyordu.
Zaman geçtikçe insanlar tarlalardan topraklardan çekiliyordu. Herkes büyük şehirlerde makine başı işe başlıyor, daha az yoruluyor, daha çok kazanıyordu. Ama çok çabuk harcadıkları için zaman da çok çabuk geçiyor ve hızlı yaşlanıyorlardı.
1. Eldeki imkânlarla ancak altından kalkabilmek, üstesinden gelebilmek
"Zaman zaman, şiirin ne olduğunu elimin erdiği, gücümün yettiği kadar anlatmaya çalıştım." - O. V. Kanık "Gücümün yettiği kadar, size yardımcı olmaya çalışacağım."
2. Üstesinden gelebilir olmak
"Biz gücümüz yettiğince ve gönlümüzün isteğince sizi anlatmaya çalıştık." - A. Kabaklı