Uçağın yanında otobüsten inen yolcular, bavullarını gösteriyorlarmış. Uçak şirketinin minibüsü yolcuların yanında durmuş. Minibüsten kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler. Yolcular bunları görünce fena halde şaşırmışlar. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston, kolunda üç noktalı bir bant varmış. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması, tasmanın ucunda bir köpek varmış. Kaptan pilotla yardımcısı, sağa sola çarpa çarpa uçağa doğru yürümeye başlamışlar.
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde?" diyen yolcular uçağa doluşmuşlar. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camdaymış. Uçak hızlanmış, yolcular endişelenmeye başlamışlar. Ucak daha hızlanmış, pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış. Uçak iyice hızlanmış, bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış ve pistin sonuna doğru yaklaşmaya başlamış. 50 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular, dehşet içinde çığlığı basmışlar. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş ve havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış, derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönerek demiş ki:
- Biliyor musun dostum? Yolcular bir gün çığlık atmakta gecikirse; hep birlikte öleceğiz!.. :))