Adamın biri, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekiyormuş. Fırtına o kadar şiddetliymiş ki; bir metre ilerisi dahi zor görünüyormuş. Yolda bekleyen adam, yaklaşan bir otomobilin durduğunu görünce, kendini arabaya atmış ve hemen kapıyı kapatmış, kapıyı kapatmış kapatmasına, ama sürücüye döndüğü anda irkilmiş; direksiyonda kimse yokmuş!..
Araba yavaşça hareket etmeye başlayınca, korkudan ne yapacağını şaşıran adam, dua etmeye başlamış. Araba tam viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü gören adam, kafayı sıyırmak üzereymiş. Sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendiriyormuş.
Korkudan donup kalan adam, cesaretini toplamaya çalışmış ve kendini arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlamış, kasabaya gediğinde hâlâ şoktaymış, bir kahvehaneye girmiş; üç çay içmiş. Adam biraz nefeslenince, ağlayarak başına gelenleri anlatmış. Ortalığı bir sessizlik kaplamış.
Aynı kahvehaneye bir saat kadar sonra, iki kişi daha gelmiş. Gelenlerden biri, bizim adamı görür görmez, tanımış, yanındakine dönüp demiş ki:
- Bak lan İsmail!.. Biz arıza yapan arabayı iterken, binen herif buydu işte!.. :))