Kozanın Kazım, ilçenin o zamanki kaymakamı ile Kızık köyüne gitmiş. Muhtarda bir telaş bir telaş. Nasıl olmasın biri belalı bir adam, diğeri Kozanın amiri. Sohbetler, bilgi alışverişleri birbirini kovalarken muhtar çekinerek Kozanın Kazımın kulağına eğilmiş: -Kazım Ağa köye şeref verdiniz. Bir yemek yedirmek isteriz. Acaba tavuk mu kessek horoz mu? deyince Kazım Ağa gürlerek: -Ulan oğlum biz sizin için çalışıyoruz. Siz tavuğu, horozu düşünüyorsunuz. Sizi bir türlü köylülükten kurtaramadım. Tavuğu da kes, horozu da. İsteyen tavuk yer, isteyen horozdan....