Originally Posted by
AKINCI
Türbe Ziyareti
وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصِيبُ بِهِ مَن يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Muhterem Müslümanlar
İnsanlar arasında manen üstün kabul edilmiş şahsiyetlerin yattığı yerler halkımız nezdinde “Türbe” olarak bilinmektedir. Türbe olarak adlandırdığımız bu yerlerde bir kabirdir ve ziyaret edilmesinde, orda yatan insanlar için hayır duada bulunulmasında hiçbir sakınca yoktur. Ancak, bu ziyaretlerde İslam’ın koymuş olduğu ölçülere riayet edilmelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadislerinde “Kabirleri ziyaret ediniz, Çünkü bu size ahireti hatırlatır.”(1) buyurmuş, Kendileri de kabirleri ziyaret etmiş ve şöyle duada bulunmuştur. “Selam size ey bu diyarın Mümin ve Müslüman halkı! İnşallah yakında bizde aranıza katılacağız. Allah'tan bizi de sizi de bağışlamasını dilerim .”(2)
Kıymetli Cemaatimiz
Günümüzde en yaygın hurafelerin başında türbe ziyaretlerinde yapılan yanlışlıklar gelmektedir. İslam Dininin temel ilkelerine ters olan ve bidat olarak karşımıza çıkan bu yanlışlıkların bazılarını sizlerle paylaşmak isterim.
-Türbe ziyaretlerini sanki dini bir vecibeymiş gibi telakki etmek.
-Türbelerin etraflarına çaput, bez bağlamak ve mum yakmak.
-Türbelerde yatanlara adak adamak ve onların adına kurban kesmek.
-Türbe etrafında bulunan duvar, demir gibi şeyleri öpmek.
-Türbelere eğilerek girmek.
-Türbelerde yatıp şifayı orda yatanlardan beklemek.
Türbe kapılarına ev, araba, çocuk gibi dünya hayatında sahip olmak istenilen şeylerin resmini çizmek.
-Türbelerden şifa bulmak amacıyla toprak almak, oralara madeni paralar atmak veya para yapıştırmak.
-Türbelerde geyik boynuzu bulundurmak ve şifa dağıttığına inanmak.
Aziz Kardeşlerim
Üzülerek görmekteyiz ki; Türbeler, insanlara yaratılmış olan her şeyin bir gün ölümü tadacağını hatırlatmalıyken, dünyevi işlere cevap arandığı yerler haline getirilmiştir. Oysaki, türbeleri ziyaret eden kardeşlerimiz ahireti hatırlamalı, orda yatanlarında bir gün yaşadıklarını ama bu dünyadan ayrıldıklarını anlamalı, kendisinin de er-geç kabre gireceğinin farkında olmalıdır.
Türbe ziyaretlerini gerçekleştirirken, Kur’an okuyarak sevabını orda yatanların ruhlarına bağışlayalım. Kendimiz ve ziyaret etmiş olduğumuz yerlerde yatanlar için Allah’tan mağfiret ve merhamet dileyelim. Bu gibi işlemlerin dışında yapmış olduğumuz yanlışlıkların bizlere fayda yerine zarar getireceğini unutmayalım.
Hutbeme Yüce Rabbimizin şu fermanını hatırlatarak son veriyorum.
“Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki o (zararı), O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”(2)
Ahmet ÜNAL
Vaiz