Mirasyedi Adamın Öyküsü
Mirasyedi Adam
Mirasa konmuş bir adam vardı. Ama elinde ne var sa yedi, bitirdi. Sonra ağlayıp sızlanmaya başladı. Elindeki gidince dönüp Allah’a yalvarmaya başladı. Hani Yüce Peygamber buyurur ya, “İnanan uda benzer, içi boş olunca feryada gelir.” Nice inanmış böyle yalvarıp yakarırken Allah der ki “onların dilediklerini hemen vermeyişim, geciktirmem, hor gördüğümden değil, aksine yardım için. Çünkü ne zaman ki muhtaç oldu, o zaman gafletten uyandı. İhtiyacını giderince yine oyuna dalacak.” İşte inananların arzularına erişememeleri bu yüzdendir.
Derken adam rüyasında bir ses duydu: “Allah dileğini kabul etti, Mısır’a git,” diyordu, ” senin zenginliğin orada.”
Adam hemen yola çıktı ve Mısır’a vardı. Rüyada duyduğu sesin tarif ettiği yeri buldu. Bu sırada yiyeceği tükenmiş, iyice acıkmıştı. Delifeyi bulana kadar geceleri dilenmeye karar verdi. Sonra utancından yapamadı. Derken açlık yine bastırdı. Ne yapacağını bilemiyordu. Böyle kararsızlık içindeyken bir bekçi yakaladı onu. Gece vakti onu bir hırsız zannettiği için bekçi, tekme-tokat dövmeye başladı adamı. Nihayet bir aralık, adam derdini anlatmak için bekçiyi ikna etti. Rüyasını olduğu gibi anlattıktan sonra bekçi onun doğru söylediğini hissetti ve bir hırsız olmadığını anladı. Gönül doğru sözü duyunca, susuz kişinin suya kavuşması gibi rahatlar. Bekçi, adama dedi ki, “Sen iyi bir insansın, ama ahmaksın. Bir rüyanın peşine takılıp ta Bağdat’tan buraya kadar gelmişsin. Akıllı adamın yapacağı bir iş değil bu. Ben de sık sık seninki gibi rüyalar görürüm.
Bana da derler ki “Bağdat’ta, falanca mahallede, filan sokakta, filan kişinin evinde define var.” Ama ben bu ham hayalin peşine takılıp gitmem.”
Adam duyduklarına inanamadı. Çünkü bekçinin tarif ettiği ev, kendi eviydi. “Meğer definenin başında oturuyormuşum da haberim yokmuş” diyerek ve yüzlerce kez şükrederek evine geri döndü ve defineyi buldu.
İşte dünyada bu çeşit tersine işler çoktur. Allah, zehirin içine panzehiri de koyar. inkârcılar olmasaydı mucizeler de olmazdı. Korkuda gizli olan eminliği gördün, şimdi de ümitte gizli olan korkuyu gör.
Mevlânâ – Mesnevi’den Hikayeler – Hazırlayan – Recep Kibar
Kategoriler
- Atasözü ve Deyim Hikayeleri
- Başarı Hikayeleri
- Bilgelik Hikayeleri
- Aşk Hikayeleri
- Çocuk Hikayeleri
- Çocuk Klasikleri
- Dede Korkut Hikayeleri
- Dini Hikayeler
- Düşündüren Eğiten Hikayeler
- Duygusal Hikayeler
- Dehşet Hikayeleri
- Efsane Hikayeler
- Eğlenceli Hikayeler
- Guy de Maupassant Hikayeleri
- Halk Hikayeleri
- Genel Hikayeler
- İbretlik Hikayeler
- Kahramanlık Hikayeleri
- Çocuk Masalları
- Kısa Hikayeler
- Korku Hikayeleri
- Macera Hikayeleri
- Mesneviden Hikayeler
- Nasrettin Hoca'dan Seçmeler
- Okul Hikayeleri
- Ömer Seyfettin Hikayeleri
- Roman Özetleri
- Seçme Hikayeler