“Toprağı Bol Olmak”
Deyim Hikayeleri; Toprağı Bol olsun deyimi, günümüzde Müslüman olmayan kişiler için ölünün ardından söylenir. “Ruhu sükûn içinde olsun” anlamında kullanılır. Bu söz Müslüman olmayan ölülerin anılması anında söylenir. Müslüman ölüler için “Allah Rahmet Eylesin” denir.
İlk çağ inançlarına göre, insanlar öldükleri vakit bir takım eşyaları ile birlikte gömülürlerdi. Tanrılarına sunmak ve öte dünyada kullanmak üzere mezarlara birlikte götürdükleri bu eşyalar genellikle kıymetli maden ve taşlardan mamul kap kacak ile takılardan oluşurdu. Türk Beyleri de İslamiyetten önceki zamanlarda korugan dedikleri mezarlarına altın, gümüş ve mücevherleriyle birlikte gömülürler, sonra da üzerine toprak yığdırtarak höyük yapılmasını vasiyet ederlerdi. Eski medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu ve Anadolu’da, pek çok ünlü hükümdarlara ait bu tür mezar ve höyükler hala bulunmaktadır.
Altın ve hazine her zaman insanoğlunun ihtiraslarını kamçılamış, nerede ve ne kadar kutsal olursa olsun elde edilmek için insanı kanunsuz yollara sevk etmiştir. Höyüklerdeki hazineler de zamanla yağmalayanmaya başlanınca ölenin ruhunun muazzep edildiği düşüncesiyle üzerine toprak yığılır ve gittikçe daha büyük höyükler yapılır olmuş. O kadar ki ölenin yakınları ve cenaze merasimine katılanların birer küfe toprak getirip mezarın üstüne atmaları gelenek halini almış. Öyle ya, mezarın üzerinde toprak ne kadar bol olursa, düşmanlar ve art niyetliler tarafından açılması ve hazinenin yağmalanması, o kadar engellenmiş olurdu. Bu durumda toprağı bol olan kişi de öte dünyada rahat edecek, en azından kullanmaya eşyası ve tanrılara sunmaya hediyesi bulunacaktır. Bugün dilimizde yaşayan “toprağı bol olmak” deyimi, aslında ölen kişi hakkında iyi dilek ifade eder. Türklerin İslam dairesine girdikten sonra yavaş yavaş terk ettikleri höyük geleneği, “toprağı bol olmak” deyiminin de gayrimüslimler hakkında kullanılmasına yol açmıştır.
Ölen Müslüman için “Allah rahmet etsin” denilir. “Toprağı bol olsun” tabiri, ölmüş olan gayrimüslimler için kullanılır. Bunun sebebi şudur. Tevbe Suresi’nde, Allah’a ortak koşan (müşrik) ölüleri için af ve mağfiret dilemek yasaklanmıştır. “Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları belli olduktan sonra (Allah’a) ortak koşanlar için mağfiret dilemek, ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir” (Tevbe: 113). Ayetin asıl kastı, Peygamber’in davetini engellemeye çalışan Mekke ve yöresi müşrikleridir. Kitap ehli değildir ama Peygamber’den sonra bir anlam kaydırmasıyla Müslüman olmayan tüm uluslar bu kategoriye sokulmuştur.
İşte bu nedenle ölen Müslüman için “Allah rahmet etsin, yani acısın, bağışlasın” diye dua edilirken Müslüman olmayan biri için “Toprağı bol olsun” denilir. Bunun anlamı şudur. Kabre konulan iyi kişiler, kendilerini saraylar gibi bir mekânda hissederler. Kötü kişilerin yeri dardır. Çünkü cezalıdırlar. Cezaevi dar olur. Hele hücre hapsine atılanlar, mekân darlığından ne çekilmez bir durum içindedirler. Yaşanmadıkça bilinmez.
Hz. Peygamber, kabrin suçlu kişileri daralarak sıkacağını buyurmuştur. Tabii sıkıştırılan beden değil, ruhtur. Beden zaten ölümden itibaren çürüyüp toprak olma yoluna girmiştir. “Toprağı bol olsun” sözüyle o kişinin mekânının geniş olması temennisinde bulunulur. Maalesef kültürümüzden git gide uzaklaştığımız için bu tabirleri bilmiyoruz.
Atasözü ve Deyim Hikayeleri
Kategoriler
- Atasözü ve Deyim Hikayeleri
- Başarı Hikayeleri
- Bilgelik Hikayeleri
- Aşk Hikayeleri
- Çocuk Hikayeleri
- Çocuk Klasikleri
- Dede Korkut Hikayeleri
- Dini Hikayeler
- Düşündüren Eğiten Hikayeler
- Duygusal Hikayeler
- Dehşet Hikayeleri
- Efsane Hikayeler
- Eğlenceli Hikayeler
- Guy de Maupassant Hikayeleri
- Halk Hikayeleri
- Genel Hikayeler
- İbretlik Hikayeler
- Kahramanlık Hikayeleri
- Çocuk Masalları
- Kısa Hikayeler
- Korku Hikayeleri
- Macera Hikayeleri
- Mesneviden Hikayeler
- Nasrettin Hoca'dan Seçmeler
- Okul Hikayeleri
- Ömer Seyfettin Hikayeleri
- Roman Özetleri
- Seçme Hikayeler