Musa aleyhisselam zamanında bir adam vefat etti. Bu adam çevre halkı tarafından fasık, günahkâr bir kişi olarak bilinirdi.O sebeple insanlar onu yıkamadan, kefenlemeden, cenaze namazını kılmadan, elleriyle bile değil, ayaklarıyla iteleye iteleye çöplüğe attılar.Allah-u Zülcelal Musa aleyhisselama şöyle vahyetti:– “Filan yerde, benim bir Evliyam vefat etti. Git
Günün birinde Nemrut, İbrahim Aleyhisselamı ateşe atmaya karar verir. O kadar büyük bir ateş yakar ki bu sefer kendisi ateşe yaklaşamaz. O sırada Bir mübarek zat, görmüş ki bir karınca ağzına su alıyor, uzaktan getiriyor ateşi söndürmeye çalışıyor. Fakat yaklaşamıyor, yakın bir yere bırakıyor. Evliya zat karıncaya sormuş:Ey karınca sen ne yapıyorsun?Karınca da,
Zaman İçinde Zaman, Mekan İçinde Mekanzaman içinde zamanEvliyaullah’ın sertâc-ı ibtihâcı, mahbûb-ı Sübhânî, Gavs-ı Samedânî, Pîr-i A’zam Cenâb-ı Abdülkadir-i Geylânî Hazretlerine hizmet edenlerden biri, Hazret-i Gavs’ın cemâlli bir zamânında huzûr-ı seniyyelerine çıkarak:“Efendim, Cenâb-ı Hak zâtınıza kudretinin tesarrufunu bahşetmiştir.
Bir gün Padişah, vezire sorar;– Vezir İstanbul’da evliya var mı?– Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç!– Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim.– Sultanım, arzu ederseniz tebdil- i kıyafet ile şehri dolaşalım.Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar. Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşçı dükkanına gi
Yaşlı adamın hastalığına çare bulunamayınca, kendisine evliya denilen birinin adresini vermişler. Söylenenlere göre en ağır hastalar o zatın duasıyla iyileşebiliyormuş.İhtiyar adam verilen adresi çaresizlik içinde cebine atıp doktorun yanından ayrıldığında, sokağın köşesinde simit satan 6-7 yaşlarındaki bir çocuğa rastladı. Çocuk son derece masum gözlerle kendis