Yıllar yılla önce zamanın birinde yaşlı ve yorgun bir eşek varmış. Bir gün sahibinin onu artık daha fazla beslemek istemediğini öğrenmiş. Bu duruma çok üzülmüş ve bir çare düşünmeye başlamış.“En iyisi buralardan gitmek” demiş kendi kendine. Sonra “Bremen’de şarkıcılık yaparım. Bazıları anırmamı pek bir beğenirdi zaten,” diye düşünmüş.Böylece sabahleyin erke
Bir yılbaşı gecesiydi. Dondurucu, kavurucu bir soğuk vardı. Yoldan geçenler paltolarının yakasını kaldırmışlar, atkılarına bürünmüşler, hızlı hızlı yürüyorlardı. Kimi evine geç kalmış, acele ediyor, kimi bir eğlence yerine gidiyordu.Çocuklar koşuyorlar, birbirlerine kartopu atıyorlardı. Gecenin zevkini en çok onlar çıkarıyorlardı. Kahkahalarla gülüyorlar, sevinçl
Bir zamanlar bir Kral ile Kraliçe bir kız çocukları olunca bu mutlu günün şerefine bir ziyafet vermişler. Ziyafetten sonra Kral çevresindeki insanlara baba olmanın kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatmış, zira yıllar yılı karısıyla birlikte hep bir çocuk sahibi olmayı beklemiş durmuş. Sonra bebeğin altını değiştirmeyi yeni öğrendiği sıralarda başına gelenleri anl
Bir varmış, bir yokmuş. Bundan uzun yıllar önce bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş.Bir gün pencereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve sebzeleri seyrederken, kadının gözleri sıra sıra ekilmiş marullara takılmış. O anda sanki büyülenmiş gibi o
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş. Bir gün “Kırmızı Başlıklı K ız!” diye seslenmiş kızın annesi.“Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği götür.”Kırmızı Başlıklı Kız